Gerçek hayata bağlantılı iş eğitimleri

2 yıldır GE’de çalışıyorum. Özellikle eğitim programları dünya çapında ve bir çok başka firma tarafından takip ediliyor. Benim için aldığım eğitimin gündelik iş yaşamımda kullanılabilir olması çok önemli… Artık eğitim salonunda yapılan alıştırmalar da standard hale geldi, ancak, bu alıştırmalardan daha önemlisi öğrendiklerimi hayatımda uygulamak, bence ancak o şekilde içselleşebilir, bu yeni bilgileri davranış değişikliği ile hayatıma katabilirim. Bu eğitimlerin diğer hoş tarafı da, özel hayatımda da bir çok uygulama alanları olması…

Geçenlerde katıldığım bir eğitimin ilk gününde geçen bir konu ilgimi çekti, burada yazayım istedim. Bunu bilinçli olarak iş hayatımdaki zor koşullara nasıl uygulayacağımı izleyeceğim, bakalım bir süre sonra bazı durum değerlendirmelerim yerini bulacak mı?

“Resilience” kelimesi türkçeye “elastikiyet” ve “kendini toparlama gücü” olarak çevriliyor, fakat, iş dünyası terminolojisinde, bu kelime gerçekten bizim “kriz yönetimi” kavramımıza daha çok uyuyor. Nasıl “resilience” olunur diye bir çalışma yapılmış, bir liste çıkarılmış, buyurun:

– Emotion regulation (kriz anında duygularımıza hakim olmak, soğuk kanlı olmak, hislerimizin düşüncelerimizi ele geçirmesine izin vermemek, hislerimiz üzerinden sonradan pişman olacağımız bir şey yapmamak)

– Impulse Control (zor zamanlarda davranışlarımızın hakimi olmak, içimizden gelen ani ataklara karşı koyabilmek, mantıklı davranabilmek, lider olarak etrafımızdakilerin davranışlarının da çığrından çıkmasını önlemek)

– Causal analysis (soğukkanlı ve objektif bir biçimde, krize neden olan olayları, koşulları değerlendirmek, neden sonuç ilişkilerini çıkarabilmek, buna göre tarafsız ve derinlikli bir sebep analizi yapmak)

– Self efficacy (Zor zamanlarda kendimize güvenimizi yitirmemek, kendimize değer vermek, kendimizin farkında olmak)

– Optimism – (Gerçekçi bir iyimserlik içinde olmak, felaket tellallığı yapmamak, olayların iyiye gidebileceğini göz önüne getirmek, onun hayalini kurmak, etrafındakilere de bunu aşılamak)

– Empathy & Compassion (aynı durumdaki diğer insanları anlamak, kendini onların yerine koymak, diğer insanlara şevkat, sevgi ve destek vermek, aynı kaderi paylaştığımız insanlarla dayanışma içinde olmak)

– Reaching out – look for new possibilities (tüm bu yukarıdakileri yapmamız halinde gelinen noktada çözüm için alternatif yollar bulmak, yeni seçenekler sunmak, farklı yaklaşımlar getirmek)

Tüm bunları örneğin günlerce Şili’deki madende göcük altında kalan işçiler için düşünebiliriz. İlk 17 gün yeryüzü ile iletişim bile kuramadılar, ellerindeki sınırlı yiyecek ile hayatta ne kadar daha kalacaklarını bile bilmiyorlardı. Ama aşağıda bu yukarıdaki listeyi uygulayan bir lider vardı, herkesin kabul edeceği kurallar koydu, herkese destek oldu, gerçekçi bir iyimserlik içindeydi ve alternatif çözümler için uğraştı. Bu arada kendi duygularını, felaket tellallarını ve uç davranışları durdurdu. Adı  Luis Urzua. Hikayeyi bir de bu gözle şuradan okuyabilirsiniz.